EN

Tatar’a saray, vatandaşa nanay!

Cumhurbaşkanlığı önünde basın açıklaması yapan Sendikal Platform, külliye yapılmasını eleştirerek, ekonomik sıkıntılara çözüm bulunmasını, eğitim, sağlık, trafik altyapısına yatırım yapılmasını istedi.

Sendikal Platform, Cumhurbaşkanlığı önünde basın açıklaması yaptı.

Cumhurbaşkanlığı girişinde “Tatar’a Saray Vatandaşa Nanay” yazılı pankart açan Sendikal Platform, “külliye ısrarını” eleştirdi, ülkede ekonomik sıkıntılara çözüm bulunmasını, eğitim, sağlık, trafik altyapısına yatırım yapılmasını istedi.

Bengihan: Ülkede ihtiyacın külliye değil, eğitim sağlık trafik güvenliği ve halkın refahının yükseltilmesidir.


KTAMS Başkanı Güven Bengihan, burada yaptığı konuşmada, Sendikal Platform olarak Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın, “586 milyon TL’lik saray isteğini” eleştirdiklerini, bunun halkın sorunlarının çözümü ve toplumsal barışa hizmet etmediğini savundu.
Bu konuda yapılan eleştirilere karşı Cumhurbaşkanlığı’ndan verilen yanıtlar ve nitelemelerin doğru olmadığını ifade eden Bengihan, ülkede ihtiyacın külliye değil, eğitim sağlık trafik güvenliği ve halkın refahının yükseltilmesi olduğunu kaydetti.
Külliye konusunda dayatmalar yapıldığını ve bu dayatmalara biat edildiğini iddia eden Bengihan, Cumhurbaşkanı’nın, külliyeye karşı olan kesimleri suçladığını savundu, eleştirilerde bulundu.
Ülkede okul, hastane, karayolları, insan hakları, sanat merkezi, tiyatro binaları gibi konularda eksiklikler olduğunu ifade eden Bengihan, külliyeye verilen önem kadar Kıbrıs Türk halkının sorunlarının çözümüne önem verilmesini istedi.
Ülkede ekonomik sıkıntıların her geçen gün arttığını ifade eden Bengihan, “Eğer külliye için bir kaynak varsa ve verilecekse, eğitime, sağlığa, tiyatro sanat merkezine, çocukların geleceğine yatırım yapalım” dedi.
Sigortalarda 50 bin emeklinin ay başında maaş alamayacak durumda olduğunu ifade eden Bengihan, külliye yapımı konusunda ortaya konan ısrarı eleştirdi, bu tip uygulamayla Kıbrıs Türk kültürünün de yok olmakla yüz yüze kaldığını söyledi.

Elcil: Bizim arzumuz Türkiye ile ilişkilerin siyasal eşitlik düzeyinde olmasıdır

Cumhurbaşkanlığı önünde Sendikal Platform‘a bağlı sendikaların düzenlediği ‘külliyeye hayır’ eyleminde konuşan Elcil, kendisinin bir ilkokul öğretmeni olduğunu hatırlatarak, eğitimde temel kuralın ‘yaparak-yaşayarak öğrenme’ olduğunu vurguladı.

Elcil, “Biz yıllardan beri söylüyoruz, anlatıyoruz, eylem yapıyoruz ama maalesef bizim tepemize oturtulanlar Türkiye ile olan ilişkileri bir türlü düzene koymadılar. Bizim arzumuz bu ilişkilerin siyasal eşitlik düzeyinde olmasıdır ve bu yüzden mücadele ediyoruz” dedi.

“Para dilenmeye gidecekler. Para alıp gelecekler”

Külliye meselesinin son dönemde çok dejenere edildiğini gördüklerini söyleyen Elcil, yanında getirdiği  grasoyu  göstererek şunları söyledi;

“Şu an elimde tuttuğum has be has Türk malı Süper Gress yani Kıbrıslıca ‘Grasso yağı’dır. Bizi yönetenler bu grassonun yaptığı işler gibi Türkiye ile ilişkileri yönetiyorlar. Bugün sayın Başbakan (Faiz Sucuoğlu) Ankara‘da Erdoğan ile görüşecek. Daha önce gidemez miydi? Seçime bu kadar gün akla gitmesi manidar değil mi? Para dilenmeye gidecekler. Para alıp gelecekler” dedi.

“Sayın Tatar’ın ısrarla ‘ben külliye istiyorum’ demesini anlamak mümkün değildir”

Cumhurbaşkanlığı makamında bulunan Ersin Tatar‘ın da günlerce ‘Küllyeyi ben istedim’ diye açıklama yaptığını hatırlatan Elcil, Acil Durum Hastanesi‘nin de Kıbrıslı müteahhitlere yaptırılmadığını belirtti.

Elcil, “Tatar ne dedi? ‘Ben Cumhurbaşkanım Erdoğan’dan istedim, bize hastane yaptılar’ Sayın Tatar bunu hep yapıyor. Çalışanlar bu ülkede çok zor durumdadır. Sayın Tatar’ın ısrarla ‘ben külliye istiyorum’ demesini anlamak mümkün değildir” dedi.

“Bizim okula hastaneye ihtiyacımız var”

İki ayrı egemen devlet deyip insanı bir kuru ekmeğe, hasta olanı ilaçsızlığa mahkûm etmekle iki devletli egemen çözüm olmaz

TC Cumhurbaşkanı Erdoğan‘ın KKTC Meclisi‘nde ‘Size külliye hediye edeceğim’ dediğini anımsatan Elcil, ama bu külliyenin parasının devletin fonlarından karşılanacağını söylemediğini belirtti.

Elcil, “Bu ülke külliyeyle kurtulacak sanıyorsa böyle bir şey yoktur. İki ayrı egemen devlet deyip insanı bir kuru ekmeğe, hasta olanı ilaçsızlığa mahkûm etmekle iki devletli egemen çözüm olmaz. Bu binaya sayın Tatar’ın bütün dünyadan konukları gelmiyor. Tanınmış bir Cumhurbaşkanlığı değildir. İki Toplumlu Sağlık Komitesi çalışmıyor, güneyden aşılar gelmiyor, İki Toplumlu Eğitim Kültür Komitesi çalışmıyor, doğru dürüst bir çalışma sergilemeden bizim binaya ihyacımız var diyorlar. Bizim okula hastaneye ihtiyacımız var, bunlar öncelikli olmalı” dedi.

Tatar’a saray, vatandaşa nanay!
Başa dön