Yeni Bakış Gazetesi’ne konuşan KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş, “Cihaz ve internet problemi olanların sorununun çözülmesinin eğitim hakkı açısından zorunluluk olduğunu belirtti. “Tüm öğrencilere ulaşmadan eşitsizlikler giderilebilir diyemeyiz” söyleyen Maviş, bu zorluğu en aza indirgemenin yolunun öğrencilere tablet, öğretmenlere simülasyon tabanlı içerik katkısı yapmaktan geçtiğini kaydetti.
Haberin tamamı:
Kıbrıs Türk Öğretmen Sendikası (KTÖS) Eğitim Sekreteri Burak Maviş, “Öğretmenlerimiz ve okullarımız kendi imkânları ve bütçeleri çerçevesinde öğrencilerine sanal platformlar üzerinden ulaşmak için üstün bir çaba göstermektedirler” dedi. İlkokul ve okul öncesinde öğretimin uzaktan eğitim platformları ile özel eğitimde ise yüz yüze devam ettiğini söyleyen Burak Maviş, her çocuğa ulaşabilmenin en kısa yolu dikkate alınarak, öğretmenlerin kendi çözümleri ile dijital platformlar üzerine öğrencilerine sınırlılıklara rağmen ulaşmaya çalıştığını kaydetti.
“Paylaşımlar çoğunlukla WhatsAPP üzerinden yapılıyor”
Erken çocukluk dönemindeki öğrencilere (4-8 yaş) a-senkron platformlardan ulaşıldığından bahseden Maviş, öğretmenlerimiz aileler ile haftalık programı paylaştığını belirterek günlük aktivite/materyal gönderdiklerini söyledi. İletişim ve veri paylaşımının çoğunlukla WhatsApp üzerinden yapıldığını ifade eden Maviş, az da olsa açık öğretim platformlarının uygulandığından söz etti. Temel eğitimin ikinci kademesindeki öğrencilere (9-11 yaş) çevrimiçi ve çevrimdışı açık öğretim platformlarından öğretmenlerin ulaştığını anlatan Maviş, “Google Meet, Google classroom ve zoom öğretmenimiz tarafından yaygın kullanılıyor” dedi. Küçük sınıflar ile ağırlıklı olarak WhatsApp üzerinden eğitim materyali paylaşıldığından bahseden Maviş, büyük gruplar ile çevrimiçi ve çevrimdışı platformlar üzerinden eğitim materyali gönderildiğini kaydetti.
“Öğrencilerin % 90’ı akıllı telefon üzerinden uzaktan eğitime ulaşıyor”
Yakın zamanda 106 okulda yapmış oldukları araştırmada A-sekron uygulamalara %10, senkron uygulamalara ise %25 dolayında öğrencinin uzaktan eğitime erişemediği verisini elde ettiklerin kaydetti. Cihaz sorunu, internet erişimi ve aile yardımının daha az olduğu bölgelerde a-senkron uygulamalar tercih edildiğini söyleyen Maviş, “Erişimi engelleyen nedenlerin başında, cihaz sorunu, ev nüfusunun kalabalık oluşu, internet erişim/hız sorunu, ailelerin offline bilgilendirmeleri geç görmesi/görmezden gelmesi, derse katılma isteksizliği ve benzeri imkansızlıklar olduğunu söyleyebiliriz” dedi.
Online eğitimin verimliliğinin göreceli olduğunu belirten Maviş, “Öğrencilerin %90’ı akıllı telefon üzerinden uzaktan eğitime ulaşıyor. 6 inçlik bir ekran ile eğitimi takip etmenin verimli olduğunu söyleyemeyiz. Dijital dünyadaki eğitim, TV programı gibidir. Eğlenceli ve simülasyon tabanlı içerikle öğrenciye daha etkin ulaşabilir ve motive edebilirsiniz. Kullanılan açık öğretim platformlarının böyle bir özelliği yoktur. Bu durumda öğrenciler açısından motivasyon, okuma ve dinleme koordinasyonu ve takip açısından ciddi bir zorluktur” şeklinde konuştu.
“%10 üzerinden öğrenciye ulaşılamıyor”
Yapılan araştırmada %10 öğrenciye ulaşılamadığı verisini elde ettiklerinden söz eden Maviş, ulaşılamamanın nedenlerinin başında cihaz problemi gelmekte olduğunu ifade etti. Cihaz ve internet problemi olanların sorunun çözülmesi eğitim hakkı açısından zorunluluk olduğunu savunan Maviş, “Tüm öğrencilere ulaşmadan eşitsizlikler giderilebilir diyemeyiz” diyerek bu zorluğu en aza indirgemenin yolu öğrencilere tablet, öğretmenlere simülasyon tabanlı içerik katkısı yapmaktan geçtiği ifadelerine yer verdi. Maviş, adamıza özgün materyaller üretmek ve kendimize ait bir açık eğitim platformu oluşturmak için gerekli akademik ve entelektüel yeterlik, Kıbrıs’ta yaşayan eğitim emekçilerinde mevcut olduğunu kaydetti. Maviş, Eğitim Bakanlığı’nın öğretmen ve öğrencilere gerekli teknolojik yatırımı yaparak bu potansiyelin ileriye götürülmesi için yeterli olacağını söyledi.
“Öğrenciler arasındaki eşitsizlik derinleşmiştir”
Son bir yılda okulların açık kaldığı veya uzaktan eğitimde olduğu dönemde kamu ve özel okullar arasındaki eşitsizliklerin derinleştiğinin altını çizen Maviş, okulların tüm çocuklar için eşitsizliklerin bir nebze giderilebildiği yer olduğunu kaydetti. Maviş, “Uzaktan eğitime geçtiğimiz dönemde kamu okullarına devam eden öğrenciler arasındaki eşitsizlikte derinleşmiştir. Eğitime erişememenin yanında erişilen cihazın modelinden kullanılan materyale, internet hızından diğer unsurlara kadar eşitsizliği belirleyen farklı zorluklarla öğrenciler karşılaşmaktadır” dedi.
“Hükümete birlikte baskı kurulması gerekiyor”
Eğitimi bir bütün olarak değerlendiren Maviş, çocukların eğitim hayatları boyunca zorluklar yaşasalar da eğitim kayıplarını giderilebileceğini ifade ederek, öğrencilerin eşitsizliklerini giderilebileceği bir ortamımız veya desteğimizin mevcut olmadığı görüşünü savundu. Bu yönde bir Hükümet politikasının geliştirilmesi gerektiğinden söz eden Maviş, eğitim sendikalarının ortaya koyduğu verileri toplumun sahiplenip, Hükümet üstünde birlikte baskı kurması gerektiğine işaret etti. Maviş, “İngiltere’deki Kraliyet Pediatri ve Çocuk Sağlığı Koleji’nden Prof. Russell Viner, “Okulların kapanması çocukların eğitimine zarar veriyor. Ancak okullar çocuklar için sadece birer eğitim yuvası değil. Aynı zamanda sosyalleşme, duygusal gelişim ve bazı çocuklar için de sorunlu ailelerinden kaçış imkanı sunuyor. Okulları kapadığımızda çocukların hayatını da kapıyoruz ” diyerek, eğitimi çok perspektifli değerlendirdiğini kaydetti. Dr. Russel Viner’in bakış açısı ile hareket etmek gerektiğini söyleyen Maviş, “Okullara sağlıklı ve güvenli dönüş ortamı yaratmak için öğretmenler ve öğrenciler için aşılama öncelik olmalı ve daha sık random PCR testi yapılmalıyız. Okulların eğitim dışında, sosyalleşme, duygusal gelişim, eşitsizliklerin bir nebze giderilebildiği güvenli yerler olduğunu unutmamalıyız” şeklinde konuştu.
Kaynak: Esengül Aykaç/Yeni Bakış Gazetesi
Eğitim