Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), uyuşturucu kullanma, bulundurma ve ticaretini yapma suçlamasıyla tutuklanan bir öğretmen hakkında yasaları uygulamadığı, çifte standart yarattığı ve partizanlık yaptığı gerekçesiyle Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova ve bakanlık aleyhinde yargıya başvurdu.KTÖS , basın açıklaması yaparak Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova’nın yasaları çiğnediğini vurguladı.
KTÖS, ilgili yasaların uygulanması istemiyle Yüksek İdare Mahkemesi’nde “mandamus” davası açtı.
Bakanlığın, söz konusu öğretmenle ilgili yetkilerini kullanmadığını savunan sendika, bakanlık ve Bakan Berova aleyhine Yüksek Mahkeme Mukayyitliği’nde dava dosyaladı.
KTÖS Başkanı Semen Yönsel Saygun, Genel Sekreter Şener Elcil ve Örgütlenme Sekreteri Besim Baysal bugün sendika avukatlarıyla beraber Mahkemeler önünde basın açıklaması yaptı.
Sendikacılar ve avukatları, açıklamanın ardından Yüksek Mahkeme Mukayyitliği’ne giderek mukayyitlik amiri Fatma Öztekiner Dağcıer’e dava dosyaladı.
ELCİL: “SIKINTILAR İRADESİZLİKTEN…”
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, açacakları davanın toplum genelini ilgilendirdiğini çünkü davanın, siyasilerin yaptıkları işlerden sorumluluğu olup olmadığını gösterecek en güzel örnek olduğunu söyledi.
Elcil, vatandaşların yasalara uymak zorundayken devleti yönetenlerin yasalara uymadığını görüp izlediklerini ifade ederek, “Sıkıntılar iradesizlikten kaynaklanmaktadır. Bugüne kadar yaptıkları icraatlarda partizanlık, adam kayırma onların ilkesi olmuştur. Yasalara uymak, yasaların öngörülerini yerine getirmek hep unuttukları şeyler olmuştur” dedi.
Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Özdemir Berova’nın ortaya koyduğu son icraatların buna verilebilecek en iyi örnek olduğunu öne süren Elcil, bardağı taşıran son damlanın, “suç işleyen ve zanlı olan bir öğretmenin açığa alınması gerekirken buna mazeret üretip açığa alınmaması ve öğretmene ödeneksiz izin verilmesi” olduğu görüşünü ifade etti.
Bunun kabul edilemeyeceğini kaydeden Elcil, benzer durumlarda öğretmenler açığa alınırken bu öğretmene farklı uygulama yapılarak yasalara uyulmadığını belirtti.
Şener Elcil, siyasiler için ölçünün seçim kazanıp kazanmamak değil, yasalara uymak olması gerektiğini vurguladı.
Herkes gibi siyasilerin de yasalara uymasını istediklerini belirten KTÖS Genel Sekreteri Elcil, bu konunun üzerine gitmeye devam edeceklerini ve bu nedenle Bakan Berova’yı dava edeceklerini söyledi.
SAYGUN: “İDAREDEKİLER KENDİLERİNİ YASALARIN ÜSTÜNDE GÖRÜYOR”
KTÖS Başkanı Semen Yönsel Saygun da, yaşanan kaos ortamının idarede olanların kendilerini yasaların üzerinde görmelerinin bir sonucu olduğunu belirterek, Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Berova’nın icraatlarının yasa dışı olduğunu belirtti.
KTÖS Genel sekreteri Şener Elcil imzası ile yayınlanan basın bildirisinde , 16 Aralık’ta polis tarafından uyuşturucu kullanmak ve alışverişinde bulunmakla ilgili yakalanıp 21 Aralık’ta mahkeme huzuruna çıkarılan öğretmenin neden görevden uzaklaştırılmadığını sordu.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil imzasıyla yayınlanan basın bildirisinde, Eğitim Bakanı Berova’ya “Öğrencilerine tacizde bulunan öğretmenleri ve şiddet kullanan öğretmeni yasa gereği görevden uzaklaştırıp, haklarında ceza davası olmasına rağmen disiplin soruşturması açtırıp, Kamu Hizmeti Komisyonu’na yollarken bu öğretmenle ilgili “ceza davası var, soruşturma açamam” mazeretini üretmeniz yalan mı? “ sorusu soruldu.
KTÖS basın bildirisinin tam metni ise şöyle:
“1974’ten sonra adamızın kuzeyinde kurdurulan siyasi rejimin başında oturanlar, kendi yasalarına bile uymayarak, partizanlık ve adam kayırmanın en güzel örneklerini vermektedirler. Yaşadığımız kaos ortamı aslında idarede olanların kendilerini yasaların üzerinde görmelerinin bir sonucudur.
Buna en güzel örnek Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Sn. Özdemir Berova’nın “Ben seçilmiş bakanım sevk ve idare bendedir” diyerek ortaya koyduğu yasadışı icraatlardır. Özellikle 16 Aralık 2016 tarihinde uyuşturucu kullanmak, tasarrufunda bulundurmak ve ticaretini yapmakla ilgili tutuklanan bir öğretmenle ilgili ortaya koyduğu icraat tam bir rezalettir. Bu konuda aşağıdaki soruları Sn. Özdemir Berova’ya yönelttiğimiz halde cevap alamadık. Buradan aynı soruları tekrardan sormak isteriz;
1- 16 Aralık’ta polis tarafından uyuşturucu kullanmak ve alışverişinde bulunmakla ilgili yakalanıp 21 Aralık’ta mahkeme huzuruna çıkarılan öğretmenin bu tarihten itibaren görevli olduğu okula gitmeyip, maaşını aldığı buna da sizin göz yumup, devleti zarara uğrattığınız yalan mı?
2- 21 Aralık, 23 Şubat’a kadar izinsiz ve özürsüz okula gitmeyen bu öğretmenin Öğretmenler Yasası’nın 85. (5) a maddesi gereği ikinci bir suç işlemesine göç yumduğunuz yalan mı?
3- 21 Aralık’ta tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakılan zanlı öğretmenin Öğretmenler Yasası’nın 87.maddesi gereği görevden uzaklaştırılması gerekirken, konu ile ilgili Kamu Hizmeti Komisyonu’na tek satır yazı yazmadığınız ve sendikamızla istişare etmediğiniz yalan mı?
4- Zanlı öğretmeni görevden uzaklaştırma yerine yasaları çiğneyerek 23 Şubat’ta (HK-1) 461-201 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile 16 Haziran’a kadar ödeneksiz izne çıkardığınız yalan mı?
5- Öğrencilerine tacizde bulunan öğretmenleri ve şiddet kullanan öğretmeni yasa gereği görevden uzaklaştırıp, haklarında ceza davası olmasına rağmen disiplin soruşturması açtırıp, Kamu Hizmeti Komisyonu’na yollarken bu öğretmenle ilgili “ceza davası var, soruşturma açamam” mazeretini üretmeniz yalan mı?
Sn. Berova yasaları açıkça çiğnemekte ve olaya sessiz kalarak unutturmaya çalışmaktadır. Biz yasalar çerçevesinde Sayıştaylık’a, Kamu Hizmeti Komisyonu’na ve Ombudsman’a gerekli bilgi ve şikayetleri yaparken, bugün de partizanlık veve adam kayırma adına yasaları açıkça çiğneyip, çifte standart yaratan Milli Eğitim ve Kültür Bakanı Sn. Özdemir Berova’yı mahkeme huzurunda hesap vermek için dava ediyoruz.”
kaynak: sozkibris.com
fotograf kaynak: TAK