EN

İnsanlarımızın hayatı ve onuru özele veya vakıflara devredilecek bir meta değildir.

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası Eğitim Sekreteri Burak Maviş son günlerde yaşlı bakım evleriyle ilgili ortaya çıkan ve toplumu derinden yaralayan olaylarla ilgili açıklama yaparak hükümeti derhal önlem almaya ve külliyede oturmayı hayal etmek yerine her bölgede yaşlılara çağdaş hizmet verecek yapılar için gereğini yapmaya davet etti.

Açıklamanın tam metni şöyle :

Son günlerde Sınırüstü Yaşlı Bakım Evi ile ilgili ortaya çıkan görüntüler ve insanlarımıza sunulan koşullar utanç vericidir. Başta devletin ayıbı olan bu durumda, görüp de susanlar ile birlikte hizmet alan yaşlılarımızın yakınlarının da ihmali büyük olduğunu göstermektedir.

Çocuklarımızı koruyacak somut adımlar atılmadığı gibi, yaşlılarımızı da koruyacak sosyal bir mekanizma kurulmamış, kurulmak istenmemiştir.

Yuvacık Ağıllar Bölgesi’nde Aralık 2018’de 13 yaşındaki Mahir, askeri mühimmatın patlaması sonucu hayatını kaybedeli üç yıl olmuş, siyasiler taziye mesajlarından öteye gidemediği gibi sorumluları araştırmamış, kimseyi yargılamamış ve çocuk koruma politikalarını hayata geçirmemiştir.

Sınırüstü Yaşlı Bakım Evi’nin koşulları basına defalarca yansımıştır. Ne olduğunu biliyoruz. Bu koşulların sorumluları, bu utancı yaşatanları, atasını arayıp sormayanları da yargı önünde sorgulamamız elzemdir.

Yaşanmış olan bu utanç verici olay, devleti yönetenlere ışık tutmalı, yaşlılarımızın bakımının devlet eliyle yürütüleceği bir mekanizma kurmaya milat olmalıdır. Bu saatten sonra söz değil, atılacak olan somut adımlar yaşanan bu utancı dindirecektir. Çocukları ihmal ve istismardan koruyacak, yaşlıları yalnızlığa, yokluğa terketmeyecek politikalara ve binalara acil ihtiyacımız olduğu ortadadır.

Külliyede oturma hayali kurmak yerine her bölgede çocukları koruyacak mekanizmaların, yaşlılarımıza hak ettikleri hizmeti verecek bakım evlerinin kurulması için Meclis bugünden itibaren görev üstlenip işe başlamalıdır.  İnsanlarımızın hayatı ve onuru özele veya vakıflara devredilecek bir meta değildir. Devlet kendine sorumluluk payı çıkarmalı ve üzerine düşeni yapmalıdır.

Konunun takipçisi olacağımızı hatırlatır, sorumluların peşinin bırakılmaması noktasında basına ve kamuoyuna çağrı yaparız.

İnsanlarımızın hayatı ve onuru özele veya vakıflara devredilecek bir meta değildir.
Başa dön