EN

Öğretmenlerin yüzde 91’i okulların açılması için çalışanların aşılanmasını istiyor

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS) okulların yeniden açılması, aşılanma, eğitim programları ve buna bağlı  ihtiyaçların belirlenmesi yönünde yeni bir bilimsel çalışma  gerçekleştirdi.

KTÖS Eğitim Sekreteri Burak Maviş ’in yaptığı  açıklamaya göre, çalışma kapsamında   farklı branşlarda 689 KTÖS üyesinin CAPI (Computer-assisted Personal Interviewing) yöntemiyle bilgi, gözlem ve görüşleri alındı.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin çok büyük bir çoğunluğu (% 91) aşı olacağını ifade etti.. Yine benzer bir çoğunluk (% 91) okulların açılması için eğitim çalışanlarının aşılanması gerektiğini dile getirdi. 

Yüz yüze eğitimin aşılama olmadan başlamasını  yüzde 73,3 ile önemli bir çoğunluk istemezken,  öğretmenlerin % 17 ’si ise bu konuda kararsız.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin yüzde 71.5’i eğitim programlarında hedefledikleri noktaya ulaşamadıklarını belirtirken, sadece yüzde 12’si bu yıl eğitim programlarını tamamlayacağını düşündüğünü, yüzde 86.3’ünün de uzaktan eğitim için ayrı bir program tasarlanması gerektiğini ifade etti. 

Uzaktan eğitime katılım

İlkokul ve okul öncesi okullarda verilen eğitimin zorunlu olmasına karşın, son bir yıldır devam eden uzaktan eğitime devam ve katılım konusunda bir esneklik bırakıldığını dile getiren Maviş, “Görünen odur ki uzaktan eğitim bir destek ünitesi olarak artık formal eğitimin bir parçası haline gelecektir. Bu bağlamda, öğrencilerin uzaktan eğitime katılımının zorunlu kılınması ve devam takibinin yapılması da bu eğitimin verimli olabilmesi adına önem arz etmektedir.” ifadelerini kullandı. 

Okulların açılması ve toplum sağlığı 

Okulların toplumsal yaşamın başladığı ve öğrencilerin toplumsal yaşama ilk adımı attıkları yerler olduğuna dikkat çeken Maviş, toplum sağlığı ve eğitimin iç içe olduğunu, okulların açılması konusunun bu bağlamda ele alınması gerektiğini ve bir plan çerçevesinde derhal eğitim çalışanlarının aşılanmaya başlayıp yüz yüze eğitime geçilmesi gerektiğini kaydetti.Maviş, merkezi anlayıştan uzaklaşılması ve vaka yoğunluğuna göre bölgesel kararların okul ve öğretmenler ile istişare edilerek alınması gerektiğini belirtti.

Mezun olacak sınıflar 

Bu yıl mezun olacak olan öğrencilerin yüz yüze eğitime başlamasına öncelik verilmesi ve öğretmenlerin aşılanmasının bu gruplardan başlanması gerektiğini dile getiren Maviş, Kolej Giriş Sınavı yönteminin de değiştirilebileceğini kaydetti.Maviş ayrıca, ilkokul son sınıfta yapılan yarışma sınavlarının bu yıl ciddiyetle gözden geçirilmesi ve sınava alternatifler getirilmesi gerektiğine dikkat çekti. 

Eğitim programları ve öğretim materyalleri

Salgın sürecinde eğitimin iyi yönetildiğini söyleyemediklerini dile getiren Maviş, “Geçtiğimiz yıl tüm dünya gibi, biz de hazırlıksız yakalanmış ve eğitimi kısıtlı imkanlarla sürdürebilmiştik. Ancak, geçen bir yıl içerisinde Bakanlık ve ilgili daireler bu süreçte uygulanacak bir yol haritası geliştirememiştir.” ifadelerini kullandı.Yüz yüze eğitimin tam devam edemediği, uzaktan eğitimin devreye girdiği bu dönemde yeni bir eğitim programının tasarlanması gerektiğini dile getiren Maviş, eğitim programlarının önümüzdeki yıllar için de çok önemli bir ihtiyaç olduğunun açık olduğunu, öğretmenlerin katılımıyla açık, anlaşılır, sadeleştirilmiş ve fırsat eşitliği yaratacak bir program hazırlamak için henüz geç olmadığını kaydetti. Eğitim programlarının yanında, çağdaş öğretim yöntem ve teknikleri kullanılarak uzaktan eğitime uygun materyal geliştirme konusunun da önemli bir eksiklik olduğunu kaydeden Maviş, öğrenci ihtiyaçlarını sadece temel derslere indirgemeyen, öğrencilerin hem akranlarıyla hem de öğretmenleriyle konuşup paylaşım yapabileceği rehberlik hizmetlerinin de önemli bir ihtiyaç olarak karşılarında durduğunu belirtti.   

Genel Fizyolojik ve Psikolojik Sağlık

Salgın nedeniyle öğretmen ve öğrencilerin çok uzun saatleri evde kapalı olarak ve bilgisayar başında geçirdiğine dikkat çeken Maviş, “Alışkın olmadığımız bu durum, bir takım genel fizyolojik ve psikolojik sağlıkla ilgili sorunlar yaratabilmektedir. Bu anlamda da okullara destek verilmelidir.” dedi. Denetleme, değerlendirme ve yönlendirmeUzaktan eğitim ile ilgili en önemli eksikliklerden birisinin de denetleme ve yönlendirme mekanizması olduğunu dile getiren Maviş, bu konuda çağdaş bir yaklaşımla hemen çalışma yapılması gerektiğini kaydetti. 

Uzaktan eğitimde ölçme ve değerlendirme 

Uzaktan eğitimde ölçme ve değerlendirme konusunda nasıl değerlendirme yapılacağı konusunda da önemli eksikliklerin söz konusu olduğunu dile getiren Maviş, eğitim programı hedeflerine ulaşılıp ulaşılmadığını ölçebilecek uygun ölçme-değerlendirme araçlarının geliştirilmesi ve bunların yaygınlaştırılması gerektiğini kaydetti.  

Eşitsizlikler

Dezavantajlı grupların uzaktan eğitim döneminde cihaz, internet erişimi, eğitim programı, aile desteği ve sosyalleşme gibi eşitsizlikler ile boğuşurken, okulların açık olduğu dönemde de katılım yönünden eşitsizlikler oluştuğunu dile getiren Maviş, “Bunun en güzel örneği özel gereksinimli bireylerin katılım oranı ile açıklanabilir. Artan vakalar ve sisteme olan güvensizlikten dolayı özel eğitimde katılım yüzde 16 oranında kalmıştır.” ifadelerini kullandı. 


“Bu yılı ‘sancılı’ olarak ifade edebiliriz”

Yukarıda bahsedilen tüm eksikliklerin göz önünde bulundurulduğu zaman, bu yılı en basit tabirle ‘sancılı’ olarak nitelendirdiklerini kaydeden Maviş, 2021-2022 eğitim yılı okul öncesinden 12. sınıfa kadar olan bütün eğitim kademelerinde yeniden düzenlenme ve gerekirse tekrar edilmesi konusunun da tartışılması gerektiğini belirtti.  

“İvedilikle Eğitim Bilim Danışma Kurulu oluşturulmalı”Maviş ayrıca, aylardır ısrarla çağrısını yaptıkları ve Eğitim Bakanlığı’nın kulak tıkadığı Eğitim Bilim Danışma Kurulu’nun ivedilikle oluşturulması ile birlikte eğitim-öğretim sürecine sağlıklı bir şekilde yön verilebileceğini belirtti. 

Açıklamanın tamamı:
Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası okulların yeniden açılması, aşılanma, eğitim programları ve buna bağlı olarak ihtiyaçların belirlenmesi yönünde yeni bir bilimsel çalışma daha yaparak sonuçlarını kamuoyuyla paylaştı.

Farklı branşlarda 689 KTÖS üyesinin CAPI (Computer-assisted Personal Interviewing) yöntemiyle bilgi, gözlem ve görüşleri alınmıştır.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin çok büyük bir çoğunluğu (91%) aşı olacağını ifade etmiştir. Yine benzer bir çoğunluk (91%) okulların açılması için eğitim çalışanlarının aşılanması gerektiğini dile getirmiştir. Yüz yüze eğitimin aşılama olmadan başlamasını ise 73,3% ile önemli bir çoğunluk istememekte, öğretmenlerin 17%’sinin kararsız olduğu gözlemlenmektedir.

Araştırmaya katılan öğretmenlerin çok büyük bir bölümü (71.5%) eğitim programlarında hedefledikleri noktaya ulaşamadıklarını belirtmişlerdir. Araştırmaya katılan öğretmenlerin sadece 12%’si bu yıl eğitim programlarını tamamlayacağını düşünüyor. Ayrıca çok büyük bir oran da (86.3%) uzaktan eğitim için ayrı bir program tasarlanması gerektiğini ifade etmiştir.

Buna bağlı olarak genelde Eğitim Bakanlığının, özelde ise İlköğretim Dairesi, Talim ve Terbiye Dairesi ve MEDDYK’nın dikkate alması gereken öne çıkan konular:

Uzaktan eğitime katılım

İlkokul ve okulöncesi okullarında verilen eğitim zorunlu olmasına karşın, son bir yıldır devam eden uzaktan eğitime devam ve katılım konusunda bir esneklik bırakılmıştır. Görünen odur ki uzaktan eğitim bir destek ünitesi olarak artık formal eğitimin bir parçası haline gelecektir. Bu bağlamda, öğrencilerin uzaktan eğitime katılımının zorunlu kılınması ve devam takibinin yapılması da bu eğitimin verimli olabilmesi adına önem arz etmektedir.

Okulların açılması ve toplum sağlığı

Okullar toplumsal yaşamın başladığı ve öğrencilerin toplumsal yaşama ilk adımı attıkları yerlerdir. Toplum sağlığı ve eğitim iç içedir. Okulların açılması konusu bu bağlamda ele alınmalı, bir plan çerçevesinde derhal eğitim çalışanları aşılanmaya başlayıp yüz yüze eğitime geçilmelidir. Bu yapılırken, merkezi anlayıştan uzaklaşılmalı ve vaka yoğunluğuna göre bölgesel kararlar okul ve öğretmenler ile istişare edilerek alınabilmelidir.

Mezun olacak olan sınıflar

Bu yıl mezun olacak olan öğrencilerin yüz yüze eğitime başlamasına öncelik verilmeli, öğretmenlerin aşılanması bu gruplardan başlanmalıdır.

Kolej giriş yöntemi değiştirilebilir

İlkokul son sınıfta yapılan yarışma sınavları bu yıl ciddiyetle gözden geçirilmeli ve sınava alternatifler getirilmelidir.

Eğitim programları ve öğretim materyalleri

Salgın sürecinde eğitimin iyi yönetildiğini söyleyemeyiz. Geçtiğimiz yıl tüm dünya gibi, biz de hazırlıksız yakalanmış ve eğitimi kısıtlı imkanlarla sürdürebilmiştik. Ancak, geçen bir yıl içerisinde Bakanlık ve ilgili daireler bu süreçte uygulanacak bir yol haritası geliştirememiştir.

Yüz yüze eğitimin tam devam edemediği, uzaktan eğitimin devreye girdiği bu dönemde yeni bir eğitim programı tasarlanmalıydı. Bunun önümüzdeki yıllar için de çok önemli bir ihtiyaç olduğu açıktır. Öğretmenlerin katılımıyla açık, anlaşılır, sadeleştirilmiş ve fırsat eşitliği yaratacak bir program hazırlamak için henüz geç değildir.

Eğitim programları yanında, çağdaş öğretim yöntem ve teknikleri kullanılarak uzaktan eğitime uygun materyal geliştirme konusu da önemli bir eksikliktir.

Öğrenci ihtiyaçlarını sadece temel derslere indirgemeyen, öğrencilerin hem akranlarıyla hem de öğretmenleriyle konuşup paylaşım yapabileceği rehberlik hizmetleri de önemli bir ihtiyaç olarak karşımızda durmaktadır.

Genel fizyolojik ve psikolojik sağlık

Salgın nedeniyle öğretmen ve öğrenciler çok uzun saatler evde kapalı olarak ve bilgisayar başına geçirmektedir. Alışkın olmadığımız bu durum, bir takım genel fizyolojik ve psikolojik sağlıkla ilgili sorunlar yaratabilmektedir. Bu anlamda da okullara destek verilmelidir.

Denetleme, değerlendirme ve yönlendirme

Uzaktan eğitim ile ilgili en önemli eksikliklerden birisi de denetleme ve yönlendirme mekanizmasıdır. Bu konuda çağdaş bir yaklaşımla hemen çalışma yapılmalıdır.

Uzaktan eğitimde ölçme ve değerlendirme

Uzaktan eğitimde ölçme ve değerlendirme konusunda nasıl değerlendirme yapılacağı konusunda da önemli eksiklikler söz konusudur. Eğitim programı hedeflerine ulaşılıp ulaşılmadığını ölçebilecek uygun ölçme-değerlendirme araçları geliştirilmeli ve bunlar yaygınlaştırılmalıdır.

Eşitsizlikler

Dezavantajlı gruplar uzaktan eğitim döneminde cihaz, internet erişimi, eğitim programı, aile desteği ve sosyalleşme gibi eşitsizlikler ile boğuşurken, okulların açık olduğu dönemde de katılım yönünden eşitsizlikler oluşmaktadır. Bunun en güzel örneği özel gereksinimli bireylerin katılım oranı ile açıklanabilir. Artan vakalar ve sisteme olan güvensizlikten dolayı özel eğitimde katılım 16% oranında kalmıştır.

Bu yılı ‘sancılı’ olarak ifade edebiliriz

Yukarıda bahsedilen tüm eksiklikler göz önünde bulundurulduğu zaman, bu yılı en basit tabirle ‘sancılı’ olarak nitelendirebiliriz. 2021-2022 eğitim yılı okulöncesinden 12. sınıfa kadar olan bütün eğitim kademelerinde yeniden düzenlenmeli ve gerekirse tekrar edilmesi konusu da tartışılmalıdır.

Aylardır ısrarla çağrısını yaptığımız ve Eğitim Bakanlığının kulak tıkadığı Eğitim Bilim Danışma Kurulu’nun ivedilikle oluşturulmasını ve bu kurul ile birlikte eğitim-öğretim sürecine sağlıklı bir şekilde yön verilebileceğini bir kez daha vurgularız.

Burak Maviş

KTÖS Eğitim Sekreteri

Kaynak: KTÖS/TAK

Öğretmenlerin yüzde 91’i okulların açılması için çalışanların aşılanmasını istiyor
Başa dön