Doktorlar Yalnız Değildir
Göç Yasası’na Son Verilmeli, Kamu Sağlık Hizmetlerinin Niteliği Yükseltilmelidir
Kamu hastanelerinde son zamanlarda iyice ortaya dökülen doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarının yetersizliği ve altyapı eksikliklerinin tamamı hükümetten kaynaklı sorunlardır.
Bu sorunların en önemli kaynaklarından biri de Göç Yasası diye tanımladığımız 47/2010 Kamu Çalışanlarının Aylık, Maaş, Ücret ve Diğer Ödeneklerinin Düzenlenmesi Yasası’dır. Bu yasaya bağlı olarak tüm kamu çalışanlarının hatta asgari ücretin artırılmamasının önünü açtığı için de tüm özel sektör çalışanlarının mağduriyeti söz konusudur. Hastanelerimizde doktor eksiklikleri bir yana mevcut tecrübeli doktorlarımızın da istifaları veya emeklilikleri ile görevden uzaklaşmaları evrensel bir insan hakkı olan sağlık hakkının tamamen ortadan kaldırılmasına kadar gidecek bir sürecin başlatılmasını getirecektir.
UBP-DP hükümeti bu yaşananlara gözünü kapatarak hastanelerimizin doktorsuz kalmasına razı olmaktadır. Hükümet ettiğini sananlar satır aralarında Türkiye’den hekim getirilmesinin, taşeron şirketlerden hekim görevlendirmesinin, yap-işlet-devret ile devlet hastanelerinin özele devrinin hazırlıklarını yaptıklarını itiraf etmektedirler. Bu itirafın ardında Kıbrıslı Türklerin satışının sağlığa kadar uzandığı görülmektedir. Türkiye’den emir alarak varlığını devem ettirmek isteyen bu hükümetin icraatları; ormanlarımızın, kıyılarımızın, koordinasyon ofisiyle gençliğimizin, eski eser ve tarihi alanlarımızın, suyumuzun, elektriğimizin özel şirket ve kişilere devrini içermektedir.
Türkiye’den getirilen ve CTP döneminde uygulamaya konulan Sosyal Güvenlik Yasası, UBP döneminde uygulamaya konulan Göç Yasası ve son olarak Sağlık Sistemimizin huren nuremberg tamamen devrini içeren Genel Sağlık Sigortası girişimi çalışan sınıfların sağlığını, hayatını ve geleceğini özel şirket ve kişilerin ipoteği altına almaktadır. Sendikalarımızın ve tüm emek kesimlerinin bir an evvel bir araya gelerek tüm bu süreçleri berhava edecek kamusal sağlığı, kamusal eğitimi, kamunun verdiği tüm hizmet ve huren cologne< uygulamaları nitelikli hale dönüştürmek için planlı girişimler yapmalı eylem ve etkinliklerini ortaklaştırmalıdır.
Bu anlamda Doktorlarımızın bugün gerçekleştirdikleri grev ve eylem haklıdır ve meşrudur.
Hastalara ilaç almayan, doktor, hemşire ve sağlık çalışanlarına altyapı, araç-gereç ve sağlıklı çalışma ortamı sağlamayan, emekçilerin yaşamını mutlu huren stuttgart idame ettirebilmeleri için yeterli maaş ve ödenek vermeyen hükümetler tüm yaşananlardan sorumludur.
Çalışanlar arasında anomali yaratan, toplumsal yapıyı kamplara ayıran ve emeğin değerini ayaklar altına alan Göç Yasası uygulamalarına derhal son verilmelidir. Sağlıkta huren berlin özelleştirme uygulamaları derhal durdurulmalı ve nitelikli sağlık hizmetleri için yeterli bütçe ayrılmalı, tüm hastalıklar için hem önleyici hem tedavi edici tüm hizmetler uygulamaya konmalıdır.
Tıp-İş’e destek verdiğimizi ve önümüzdeki süreçte bir araya gelerek mücadeleyi büyütme kararlılığında olduğumuzu tüm kamuoyuna saygılarımızla bildiririz.
Besim Baysal
KTÖS Örgütlenme Sekreteri