Kıbrıs 2004 yılında bir bütün olarak Avrupa Birliği’nin üyesi olmasına rağmen, Türkiye’nin Kıbrıslı Türkleri “siyasi rehine” olarak tutma anlayışı yüzünden Avrupa Birliği Müktesebatı adamızın kuzeyinde uygulanmamakta, bu da Kıbrıs Türk toplumunun sıkıntılarının devamını sağlanmaktadır.
Kıbrıs Türk toplumunu adanın kuzeyinde siyasi rehine olarak tutan ve kukla hükümetlerle yöneten Türkiye bir yandan da asimilasyon ve entegrasyon politikaları ile Kıbrıslı Türkleri toplumsal yok oluşa sürüklemektedir. Gelinen durumda her yönden kuşatılmış ve dünyadan soyutlanmış Kıbrıs Türk toplumunun sesini duyurması, Birleşik Kıbrıs’ta ortak bir yaşam talep ettiğini, Türkiye’nin boyunduruğundan kurtularak, insan haklarına saygı duyan barış içinde bir Kıbrıs’ta yaşamak istediğini haykırması şarttır.
Türkiye’nin adanın kuzeyinde yarattığı ganimete, ranta dayalı, Kıbrıs Türkü’nün onuruna yakışmayan kara para aklama, kumar, fuhuş gibi faaliyetlerin, ekonomi olarak görüldüğü, TL kullanmadan dolayı toplumun fakirleştiği bu düzenden, uluslararası hukuk içinde yer alan bir düzene geçiş toplumsal kurtuluşu getirecektir.
Kıbrıs Türk toplumunun bu dönüşümü sağlaması kendi elindedir. Siyasi rehine olmaktan kurtulmak, Türkiye’nin boyunduruğundan kurtulup, silahlardan, dikenli tellerden, askerden arınmış özgür, bağımsız Kıbrıs’ta barış içinde yaşamak ve uluslararası hukuğun, içine girmek istiyorsak 26 Mayıs Pazar günü Avrupa Parlamentosu seçimlerine katılıp oy vermemiz şarttır. Atılan her oy, devam eden statüko ve işgalin sonlanmasına, barışa, özgür bağımsız Kıbrıs’a ve toplumsal varlığımızın devamına katkı koyacaktır.
Saygılarımızla,
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri