EN

Maviş: Şiddet kültürü kabul edilemez, Aile-okul sözleşmesine ihtiyaç var,

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Şehit Yalçın İlkokulu’nda okul güvenliği konusuyla ilgili  08.00-10.20 saatleri arasında greve giderek, basın açıklaması yaptı.

KTÖS yetkilileri, hangi gerekçe ile olursa olsun şiddetin kabul edilemez olduğunu belirterek, Milli Eğitim Bakanlığı’nın şiddet kültürü üzerine ciddi önlemler alması gerektiğini ve okul-aile sözleşmesine ihtiyaç olduğunu kaydetti. Basın açıklaması yapılırken  Şehit Yalçın İlkokulu öğretmenleri de hazır bulundu.

Maviş: “İstenmeyen olaylar yaşandı” 

KTÖS Genel Sekreteri Burak Maviş yaptığı açıklamada, Çarşamba günü okulda istenmeyen olaylar yaşandığını ifade ederek, olayın, hukuki boyutunun aileleri, mesleki boyutunun Eğitim Bakanlığı’nı ve kendilerini ilgilendirdiğini belirtti. Maviş, mesleki boyutuyla ilgili sorunun çözüldüğünü kaydetti.

Okulda 15 tane öğretmen olduğunu dile getiren Maviş, tam kadrolu bir okula sahip olunduğunu söyledi. Öğretmenlerin görevlerini ifa ederken, emeklerini ortaya koyduğunu ifade eden Maviş, öğretmenlerin görevinin başında olduğunu ve çocukların güvenliğini sağladığını belirtti.

Öğretmenlerin, çocukların sadece akademik değil, korunma, barınma ve beslenmeyle ilgili de görevleri olduğunu dile getiren Burak Maviş, hukukçulardan sonra eve iş götüren meslek grubunun öğretmenler olduğunu söyledi.

Şehit Yalçın İlkokulu’nun zor okullardan bir tanesi olduğunu, dezavantajlı gruplara dahil öğrencilerin yoğunlukta olduğunu belirten Maviş, “Onların korunma, beslenme temel gıdaya ulaşmanın yanında sevgi ve diğer ihtiyaçlarıyla da ilgilenen bir okul yönetimi ve öğretmen kadrosuna sahibiz burada” diye konuştu.

 

“Zedelenen güven yeniden tesis edilmeli”

Tüm bunlara rağmen Eğitim Bakanlığı’nın ailelerin istekleri ve şikayetlerine zamanında cevap vermemesi nedeniyle ailelerin, çarşamba günü kapı önünde düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandığını kaydeden Maviş, buraya kadar bir sorun olmadığını ancak düşünce ve ifade özgürlüğünün sınırının şiddet kültürü olduğunu belirtti. “Bu sınır çarşamba günü bu okul dahilinde aşılmıştır” diyen Maviş, zedelenen güvenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söyledi. Fasıl 159 Ceza Yasası’nda bu sınır aşıldığında neler olabileceğinin yazdığına işaret eden Burak Maviş, “Burası bizim evimizdir ve evimizin içerisinde güvenlikli bir şekilde eğitim-öğretim faaliyetlerini sürdüremez bir noktaya geldik” şeklinde konuştu.

Bu yaklaşımın doğru olmadığını ifade eden Maviş, çarşamba günü yaşanan travmanın onarılması ve aileler, öğrenciler ve veliler arasında güvenin yeniden tesis edilmesi gerektiğini söyledi. Şiddetsiz iletişimi, barış kültürünü, düşünce ve ifade özgürlüğünü savunduklarını dile getiren Maviş, “Ama biz çarşamba günü çocukların gözü önünde şiddet kültürünü yeniden yaşattık ve okulda verdiğimiz eğitimin bir anlamı kalmadı, aileler nezdinde davranışların pekiştirilmemesi noktasında…” ifadelerini kullandı.

 

“Aile-okul sözleşmesine ihtiyaç var”

Aile-okul sözleşmesine ihtiyaç olduğunu kaydeden Maviş, 6 yıldır Eğitim Bakanlığı’na yazılı olarak hazırladıkları belgeyi sunduklarını, Eğitim Bakanlığı’nın kendi hazırladığı bir belge de olduğunu, ancak bunun uygulamaya konulmadığını söyledi. Geçmiş dönemde Şehit Yalçın İlkokulu özelinde çalışma grubu oluşturulduğunu anlatan Maviş, çocuk koruma politikalarıyla ilgili neler yapılabileceğini konuştuklarını ancak hükümetlerin değişmesiyle hayata geçiremediklerini kaydetti.

Ailelere çağrı yapan KTÖS Genel Sekreteri Maviş, ailelerin, okula gelerek, aile-okul sözleşmesini imzalamalarını istedi. Hem okula, hem aileye düşen görevler olduğunu ifade eden Maviş, okulların toplumun yansıması olduğunu ve çocuklara barış kültürü tohumlarını ekmek gerektiğini söyledi. Maviş, okullara şiddetin taşınmaması ve Şehit Yalçın İlkokulu’nda eğitim denetmenlerinin eşliğinde okul aile birliği toplantısı yapılması gerektiğini de belirtti.

“2 aydır velilerin ortaya koyduğu görüşlere cevap verecek merci koyamadık” diyen Maviş, okul müdürünün, okul denetmenlerinin de raporları olduğunu ancak bunlara cevap verecek mekanizma oluşturulmadığını söyledi. “Bu bizim ayıbımızdır, bu Eğitim Bakanlığı’nın ayıbıdır” diyen Burak Maviş, bunu düzeltmenin sivil topluma, sendikalara düştüğünü söyledi.

Eğitim Bakanlığı’nı eleştirmek değil, bu olayları değiştirmek için toplandıklarını dile getiren Maviş, pazartesi gününden itibaren Milli Eğitim Bakanlığı yetkililerinin bir yol haritası çizmesi çağrısında bulundu.

 

-Basın açıklaması

Maviş’in ardından KTÖS Eğitim Sekreteri Süleyman Gelener hazırlanan basın açıklamasını okudu.

Açıklamanın tamamı:

Son yıllarda okullarımızda öğretmenlerimize ve okul yöneticilerimize yönelik olarak ve çeşitli gerekçeler ileri sürülerek saldırı, tehdit ve baskılar artış göstermektedir. Şiddetin ölçüsü olmadığını ve yaşanan veya yaşanacak hiçbir şiddet içerikli olayı kimden gelirse gelsin benimsemediğimizi, şiddete başvurduğuna kanaat getirdiğimiz her kimse karşısında olacağımız belirtiriz. Ancak, bu tür şiddet olayları karşısında ailelerin, öğrencilerin, öğretmenlerin veya toplumun izleyeceği yol “cezasını ben veririm” anlayışı değil, Eğitim Bakanlığı aracılığıyla hukuk yoludur.

Bu sorunların çıkış sebeplerine de bakmakta yarar vardır;

1- Okullarımızdaki öğrenci sayısının artması ve sınıf sayılarının aşırı kalabalık olması.
2- Okullarımızda yabancı öğrencilere yönelik uyumlaştırma eğitiminin bulunmayışı.
3- Sosyal medyanın şiddet içerikli yayınlarla dolu olması ve çocukları koruyucu hiçbir önlemin olmaması.
4- Ailelerin öğretmenlere karşı önyargılı davranışlara yönelmeleri, okul ve ilgili bakanlıkla iletişim yerine sorunlarına polis ve mahkemelerde çare aramaları.
5- Okullarımızda okul kurallarından ebeveynleri de sorumlu tutacak okul-aile sözleşmesinin bulunmayışı.
6- Ülkemizde aile eğitimine önem verilmemesi.
7- Okullarımızda rehberlik ve psikolojik danışmanlık hizmetlerinin bulunmaması.

Yukarıda sadece bazılarını sıraladığımız sebeplerin ortadan kaldırılması için Eğitim Bakanlığı’nın acilen önlem alması gereklidir. Hangi gerekçe ile olursa olsun şiddet kabul edilemezdir. Fakat okul basmak, öğretmenler odasına girip öğretmenlere saldırmak, sosyal medyada tüm öğretmenlere hakaret, küfür ve tehditler savurmak ise asla kabul edilemez. Her ne gerekçeyle olursa olsun öğretmenlere yapılan saldırılar öğretmenlerin motivasyonunu düşürmekten başka işe yaramayacaktır.

Bu anlamda Eğitim Bakanlığı olayın özüne inip şiddet kültürü üzerine ciddi önemler almalıdır. Bununla birlikte okullarda rehberlik ve psikolojik danışmanlık servisleri oluşturularak şiddet kültürünün önlenmesi ile ilgili öğrencilere, ailelere ve öğretmenlere de hizmet vermelidir.

Okul güvenliğiyle ilgili yaşanan sorunlar sadece bugün önünde bulunduğumuz Şht. Yalçın İlkokulu ile sınırlı değildir. Benzer konular son bir hafta içerisinde dört okulumuzda daha gündem olmuştur.

Bilinmelidir ki, Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası eğitimin demokratik, bilimsel ve parasız bir sisteme oturması için uğraş vermektedir. Okullar toplumun küçük bir modeli olup, şu anda toplumun yozlaşmasına neden olan bu şiddet anlayışının okullarımıza girmesine asla izin vermeyeceğimiz gibi öğretmenlere yapılan saldırı ve tehditleri de cevapsız bırakmayacağız.

Saygılarımızla,

Burak Maviş

KTÖS Genel Sekreteri

Maviş: Şiddet kültürü kabul edilemez, Aile-okul sözleşmesine ihtiyaç var,
Başa dön