EN

“Okullar en son kapanan, ilk açılan kurumlar olmalıdır.”

Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), okulların “pandemi yokmuş gibi” davranılarak açılmasının felakete yol açacağı uyarısında bulundu ve “okullar en son kapanan, ilk açılan kurumlar olmalıdır” dedi.

BASIN TOPLANTISI METNİNİN TAMAMI

Değerli basın emekçileri,

Okulların sürdürülebilir yüz yüze eğitime kavuşması için çalışmalarımız uzun süreden beri devam etmektedir. Okulların açılmasına on gün kaldığını hatırlatmakta fayda görüyoruz. Eğitim ile ilgili bir kez daha durum değerlendirmesi yapma ihtiyacı duyduğumuzu ve alternatif önerilerimizi sizlerle paylaşmak gereği gördüğümüzü belirtiriz.

Pandemi yokmuş gibi davranmak yerine sağlıklı ve güvenli okullar oluşturup, eğitimi sürdürülebilir kılacak alternatif önerilerimiz ve bilime dayalı pandemi kılavuzumuz olduğunu paylaşmaktan onur duyarız. Ekte sunacağımız “alternatif eğitim simülasyonları ön çalışma raporu” açıklamamızın genelini oluşturacaktır.

Öğrenci nüfusunun yoğun olduğu 19 okulumuzla toplantılar gerçekleştiğimizi ve okullarımızın pandemi yokmuş gibi davranılarak açılmasının felakete yol açacağı üzerinde hemfikir olduğumuzun altını çizmek isteriz.

Geçtiğimiz yıl Eylül ayına gelmeden, Bakanlık tarafından okullara pandemi kılavuzu gönderilmiş, okul yöneticileri ile toplantılar yapılmış ve ailelere sorumluluk sözleşmesi imzalatılmış, temizlik malzemeleri ve eğitim çalışanları kadroları tamamlanmıştı. Bugün itibarı ile bakanlık sadece özetlenmiş pandemi kılavuzunu okullar ile paylaşmıştır. Temizlik hizmetleri ile ilgili ihalenin de 8 Eylülde tamamlanacağı umulmaktadır. Salgınla mücadelede hijyenin en önemli araçlardan biri olduğunu kabul edersek, bu gecikme anlaşılır değildir.

Geçtiğimiz yıl sınıf sayıları azaltılmış, taşımacılık ile ilgili önlemler alınmış, sosyal mesafe kuralları uygulanmıştı.  Bu yıl Bakanlık, çocukların hem sınıfta hem de otobüste yan yana aynı sırada oturmasını tavsiye etmekte, çocuktan çocuğa veya çocuktan yetişkine bulaş olmayacağını iddia etmekte, 25 ve üzeri sınıflardaki yoğunluğun sorun olmayacağını varsaymaktadır. Sosyal mesafesiz bir eğitim sistemi salgın koşullarında geri dönüşü olmayan yaralar açacaktır.

Ayrıca uzaktan eğitim döneminin değerlendirilmesi yapılmamış, çekirdek eğitim programı hazırlanmamış, çocukların sınıf içerisinde sosyal mesafelerini koruyabileceği tekli sıra sistemine geçilmemiştir. Bu durum 111 tane okulumuzun sağlık ve güvenlik açısından etkileneceği önemli faktörleri oluşturmaktadır.

 

PCR veya hızlı testler hakkındaki düzenlemeler, öğrenciler ve aileler açısından nasıl bir yol izleneceği ile ilgili bilgiler okullarımıza resmi olarak ulaşmamıştır. Kaldı ki, Hükümetin PCR ve Antijen testler konusunda son günlerde yarattığı kaos, toplumda sürü bağışıklığına terk edildiğimizin göstergesidir. Bu belirsizlik ve yaratılan kaos ortamı sağlık ve güvenlik açısından büyük bir risk taşımaktadır.   

Devlet dairelerinde ve kurumlarında 1 pozitif vaka görülmesi durumunda o alanı izole eden Sağlık Üst Kurulu, sınıflarda 3 vakaya kadar evde izolasyon önermektedir.

Sınıf içindeki bulaşın yanında taşımacılık olan okullarda bulaşın seyri ile ilgili önlemler de göz ardı edilmiştir. Bu anlayış topluma güven vermekten çok endişe yaratmıştır.

“Okul Pandemi Kurulları” okul içinde eğitimi sağlıklı ve güvenli planlayabilme açısından önemlidir. Kurulun işi, eğitim olmalıdır. Maalesef oluşacak bu kurulun Sağlık, Eğitim ve Ulaştırma Bakanlığı’nın görevlerini de yapması talep edilmektedir. Bu doğru bir tavır değildirÖğretmenlerimiz görevlerinin başında olacak, ödev ve sorumlulukları dışında devletin bu kurumlarının görevlerini ise ifa etmeyecektir.

Her okulun kadro durumu, çevresi ve koşulları farklıdır. Bu nedenle, merkeziyetçi bir anlayış yerine yerinden yönetim mekanizmasının işlerlik kazanması sağlık ve güvenlik açısından kolaylaştırıcı olacaktır. Okullar, eğitim programı ve çalışma koşulları açısından da birbirinden farklı değerlendirilmelidir. Bu değerlendirme, fırsat eşitsizliği veya ayrımcılık yaratmayacak bir düzenleme içermelidir.

Çocuğun yüksek yararını düşündüğümüzde uzaktan eğitim ve seyreltilmiş eğitim kendi içinde dezavantaj içermektedir. İkisi arası tercihte “seyreltilmiş eğitim        tercih edilmesi gerekendir. Nihai hedefimizin yüz yüze eğitim olduğu bu süreçte, sürdürülebilir koşulları oluşturabilmek için okulların bağımsız hareketi ve okul dışı ortamların etkin denetimi önemlidir.

Bazı okulların kalabalık oluşu, alt-yapı koşulları ve sosyal mesafe kuralları normal eğitim süreçlerinin farklı güvenlik önlemleri ile desteklenmesi ve sınıf sayılarının aşağıya çekilmesini zorunlu kılmaktadır.

Eğitim programları yeniden düzenlenmeli ve çekirdek eğitim programı oluşturulmalıdır. Programların seyrekleştirilmesi kaçınılmaz bir zorunluluktur.

Yaş gruplarına göre temel beceri ve kazanımlara bir alt sınır belirleyip,  her çocuğun potansiyelini ve yaratıcılığını ortaya çıkaracak olan aktivite/etkinlik/proje/deney/spor/sanat ve gözlemlere daha çok yer verilmelidir.

Bu gerçekler ışığında farklı eğitim simülasyonlarının yol gösterici ve alternatif olacağına inanıyoruz.

Saygılarımızla.

 

Burak Maviş

KTÖS Eğitim Sekreteri

İndirip, okuyabilirsiniz.

Eğitim simülasyonları

Sürdürülebilir Yüz Yüze Eğitim Kılavuzu

Eğitim Bakanlığı Kılavuzu

“Okullar en son kapanan, ilk açılan kurumlar olmalıdır.”
Başa dön