Sn. Yiğit Bulut’un açıklamaları yıllardan beri bizim söylediklerimizi doğrulamakta olduğundan kendisine teşekkür eder, bu açıklamalarına devam etmesi gerektiğini vurgularız.
Kıbrıs Cumhuriyetinin bozulan anayasa nizamını tekrardan tesis etmek ve toprak bütünlüğünü korumak gerekçesinin arkasına saklanarak, garantörlük sorumluluğu çerçevesinde Kıbrıs’a askeri müdahalede bulunup, adanın kuzeyinde Uluslararası Hukuk’a aykırı bir siyasi rejim kuran Türkiye’nin gerçek niyetinin aynen 1950’li yıllarda olduğu gibi ilhak olduğunu açıkça ifade eden Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın baş danışmanı Yiğit Bulut’a ne kadar teşekkür etsek azdır.
Özellikle Sn. Bulut bu samimi itirafları ile bizim yıllardan beri söylediğimiz gerçekleri bir kez daha resmi ağızdan doğrulamıştır. Adaya yapılan askeri müdahalenin Kıbrıs Cumhuriyeti’ni korumaya değil yıkmaya ve sürdürülen politikalarla adanın Türkiye’ye bağlanmasının hedeflendiği gerçeğini Sn. Bulut cesur bir şekilde ortaya koymuştur. Bunun yanında adanın kuzeyindeki yapının Türkiye’nin maddi manevi güdümünde olduğunu, hükümetlerin de kuklalık yaptıklarını verdiği beyandan açıkça anlamaktayız. Özellikle kurdurulan kukla yapının Türkiye’ye mali olarak ağır geldiğini, bunun yerine vali gönderilme niyetinin de açıkça ifade edilmesi “TC Elçisi vali gibi davranıyor” açıklamalarımızı doğrulamaktadır.
Bu gerçekleri ifade eden Sn. Yiğit Bulut aynı zamanda yöneticilerimizin de kukla olduğunu vurgularken devam eden görüşme sürecinde de Türkiye’nin zamana oynadığını gerçek niyetin entegrasyon olmakla birlikte Kıbrıslı Türkleri rehine olarak Avrupa Birliği’ne karşı kullanmak olduğunu vurgulamaktadır. Bu gerçek aslında görüşme süreci devam ederken Sn. Akıncı’nın “dört özgürlük” konusunu masaya getirerek yarattığı çıkmaz ile de örtüşmektedir.
Sn. Yiğit Bulut’un açıklamaları yıllardan beri bizim söylediklerimizi doğrulamakta olduğundan kendisine teşekkür eder, bu açıklamalarına devam etmesi gerektiğini vurgularız.
Saygılarımızla.
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri