Kendi nüfusundan daha fazla yabancı nüfusa eğitim ve sağlık hizmeti veren başka bir ülke var mıdır?

Adamızın kuzeyine yönelik TC yetkilileri tarafından izlenen sistematik nüfus aktarımları sonucu eğitim ve sağlıkla ilgili planlamalar yapılmadığı bir yana okullar için en temel hizmet olan temizlik faaliyetleri bile yerine getirilememektedir.

Yeni eğitim yılı 16 Eylül tarihinde başlayacak olmasına rağmen, okullarda gerekli temizlik görevlisi olmadığından dolayı, okullarımız toz, toprak ve pislik içindedir. Okulların temizlik işlerini özel şirketlere devreden Eğitim Bakanlığı bu hizmetlerin 16 Eylül tarihinde başlatılacağınıokullara bildirmektedir. Çocukların eğitime başlayacağı gün temizlik faaliyetlerini başlatmak tam bir sorumsuzluktur. “Türkiye’den para alacağız diye” dilenci edebiyatı yapan UBP-HP Hükümeti şimdi de “para yok” diye mazeret üretmektedir. Hatırlatmak isteriz ki, okullardaki öğrencilerin %56’sı TC vatandaşı, %5’i üçüncüülke (Türkmenistan, Rus, Pakistan, Nijerya) vatandaşı ve ancak %39 KKTC vatandaşıdır. Kendi nüfusundan daha fazla yabancı nüfusa eğitim ve sağlık hizmeti veren başka bir ülke var mıdır?

Anavatan edebiyatı ile toplum uyutulurken, dini hizmetlere Kuran kurslarına ve camilere milyonlar aktarılırken kamu okullarına kaynak aktarılmaması tam bir rezilliktir.

Temiz toplum, temiz siyasetten bahseden Sn. Kudret Özersay 2007’den beri okullara hademe alınmadığını ve bu tarihten sonra alınan yüzlerce hademenin öğrenci sayısı az ise okullarda sekreter olarak görevlendirildiklerini biliyor mu? Yasal olarak 200 öğrencisi olan okullara okul sekreteri verilmesi gerekirken öğrenci sayısı az olan okullara sekreter görevlendirmesi yapılmasının kaynakların israf edilmesi olduğu açıktır. Personel Dairesi ve Sayıştay Başkanlığı bu partizanlığa neden göz yummaktadır?

TC’nin Kıbrıs’ın kuzeyine yönelik izlediği kolonicilik politikalarını uygulayan yerli işbirlikçilerin partizanca uygulamalarına göz yuman TC yetkilileri “Kamu Yönetimi Reformu ve paketlerle” yanlışlıkları düzeltecekleri yalanına sarılmaktadırlar. Yanlış yapan Kıbrıs Türk Toplumu değildir. Yanlış yapan 1974’ten beri gerici, ırkçı, politikaları dayatarak nüfus yığan “bizde ne varsa sizde de olacak” anlayışını egemen kılan TC yetkilileri ile ganimet, koltuk uğruna biat eden onlarca işbirlikçi Kıbrıslı yöneticilerdir. Okulları bile temizlemekten aciz bir yönetimi Kıbrıslı Türkler asla hak etmemektedir.