EN

Haklar ve Özgürlüklerimize Sahip Çıkacağız!

TC Lefkoşa Valiliği tarafından dizayn edilen Cumhurbaşkanlığı seçim sürecinin ardından, ulusalcı, ırkçı ve şiddet unsurlarını ön plana çıkartmaktan çekinmeyen bir hükümet kurulması haklarımız ve özgürlüklerimize saldırının miladı olacaktır.

Dünya İnsan Hakları Gününde, haklarımız ve özgürlüklerimizi hatırlayarak; ifade, düşünce ve örgütlenme özgürlüklerimize de daha sıkı bir şekilde sahip çıkmamız gerektiği bir dönemden geçeceğimiz açık ve nettir.

Hem sosyal medya da hem de kurumsal anlayışta kişisel ve toplumsal hakaret, hedef gösterme; saldırı ve baskı kampanyasına dönüştürülmeye çalışılan linç söylemleri ırkçı, şovenist, cinsiyetçi, militarist ve ayrımcı ifadeler, ötekileştirme, küfür ve nefret söylemler rahatsız edici boyutlara ulaşmaktadır.
İfade özgürlüğünü hedef alan bu söylemler, savaş ve şiddet çığırtkanlığı yapmakta; din, dil, ırk, cinsiyet ve cinsel yönelim haklarına saldırmakta; demokratik, sosyal ve özlük haklarının varlığını aşağılamakta, fiziksel, bedensel ve sözel taciz içermektedir.

Son yıllarda adanın kuzeyindeki şoven odaklar ve Türkiye’nin gerici medyasının dini ve şoven unsurları, Kıbrıs Türk Öğretmen Sendikası, Afrika Gazetesi ve toplumun diğer kurum ve kişilerinin barışçıl, evrensel ve laik duruşuna yönelik olarak bir linç kampanyası yürütmüşlerdir.
15 Kasım 2020 tarihinde Lefkoşa’da KKTC’nin kuruluş yıldönümü törenlerine katılan Türkiye Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan, halka hitaben yaptığı konuşmada Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası’nı hedef göstererek beden bütünlüğünü tehlikeye atacak provaktif ifadeler kullanmıştır. İnsan haklarının değişmeyen unsurları olan beden bütünlüğü ve kişi dokunulmazlığı, özgürlük, eşitlik ve insan onuru ortak temeldir. Başta beden bütünlüğü olmak üzere İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde belirtilen insan hakları ve temel özgürlüklerini tehdit edilmesine toplumsal olarak sessiz kalmayacağız

Türkiye’nin garantör ülke sorumluluğunu hatırlatır, Avrupa Birliği Parlamentosu ve Birleşmiş Milletlere çağrı yapar, uluslararası hukukun çiğnenmesine ve AB vatandaşlarının maruz kaldığı baskıya seyirci kalmaması gerektiğinin altını çizeriz.

Bu yöndeki mücadelemizi sürdürmeye, asimilasyon politikalarına direnmeye ve uluslararası hukuk nezdinde mücadele etmeye devam edeceğiz.

Erdoğan Emiroğulları
İnsan Hakları ve Eşitlik Sekreteri

Haklar ve Özgürlüklerimize Sahip Çıkacağız!
Başa dön