KTÖS Başkanı Mustafa Baybora yazılı açıklama yaparak, “devletin üst kademelerinde inanç ve ibadet özgürlüğü adı altında yaşananalar LAİK yaşam tarzına karşı tehlikenin ne kadar büyük olduğunun bir göstergesidir” dedi.
Baybora, Laiklik ilkesinden ve seküler yaşamdan şüphe duyanları eleştirerek, Anayasayı ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını yeniden okumasını tavsiye etti.
Açıklamanın tamamı:
Kıbrıs Türk toplumunun tarihinin ekonomik, siyasi ve demokratik buhran döneminden geçtiği bu günlerde toplumun geleceğe dair belirsizliği her geçen gün artmaktadır.
Yaşanan bu buhran döneminde ülkeyi yönettiğini iddia eden UBP-YDP-DP hükümetinin sorunların çözümüne yönelik herhangi bir kabiliyetinin olmamasının yanında, gailesi de bulunmamaktadır.
Demokratik, rasyonel ve bilimsel yönetim anlayışından uzak olan UBP-YDP-DP hükümeti, Kıbrıs Türk toplumunun laik, demokratik ve seküler yaşam tarzının dönüştürülmesi politikalarına aracılık ve misyonerlik yapmaktadır.
Son dönemlerde devletin üst kademelerinde inanç ve ibadet özgürlüğü adı altında yaşananalar LAİK yaşam tarzına karşı tehlikenin ne kadar büyük olduğunun bir göstergesidir.
Geçmişte kapalı kapılar arkasında örgütlenen ve bu faaliyetlerini yürüten, cemaat ve dergah mensupları, günümüzde inanç ve ibadet özgürlüğü adı altında dininin siyasallaşması faaliyetlerini kamuya açık alanlarda icra etmektedirler.
Bu faaliyetleri yürütürken okullardaki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinin Din mensupları tarafından verilmesi gerektiği söylemini açıkça ifade etmektedirler.
Kıbrıs Türk toplumunun ilerici ve aydınlık yüzü olan öğretmenlerin örgütlü gücü KTÖS bu gerici faaliyetlere karşı kararlılıkla mücadele etmeye devam edecektir.
Sendikamız, din ve inancı benimseme özgürlüğünün temelinin laiklik kavramı olduğunu belirttiği gibi, din ve inanç özgürlüğünün sınırının da laiklik ilkesi olduğunu tüm makamlara yeniden hatırlatırız. Laiklik ilkesinden ve seküler yaşamdan şüphe duyanların Anayasayı ve Anayasa Mahkemesi’nin kararlarını yeniden okumasını tavsiye ederiz.
Bu gerici faaliyetlere karşı Kıbrıs’ın kuzeyindeki tüm ilerici ve demokratik güçlerin sesini yükseltmesi ve mücadele etmesi gerektiğini vurgular bu yolda birlikte mücadele etme kararlılığımızı yineleriz.