Kıbrıs Türk Öğretmenler Sendikası (KTÖS), Kıbrıs Türk toplumunun aydınlarına yönelik Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve AKP yetkililerinin açık saldırı başlattığını söyleyerek , Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı’yı buna karşı sessiz kalmakla suçladı.
KTÖS Genel Sekreteri Şener Elcil, dörtlü koalisyon hükümetinin sessizliğini Akıncı’nın da devam ettirdiğini belirttiği yazılı açıklamasında, Afrika gazetesine 22 Ocak’ta yönelik linç faaliyetine karşı ortaya koyduğu tavırla yurtseverlerin takdirini kazanan Akıncı’nın devam eden saldırılarda sessiz kalmayı tercih ettiğini vurguladı. KTÖS’ün açıklaması şöyle:
“Kıbrıs Türk toplumunun aydınlarına yönelik TC Cumhurbaşkanı Sn. Recep Tayyip Erdoğan ve AKP yetkililerinin başlattıkları açık saldırılara dörtlü koalisyon hükümeti yetkilileri sessiz kalarak onay verirken aynı sessizliği Cumhurbaşkanı Sn. Mustafa Akıncı da devam ettirmektedir.
22 Ocak tarihinde TC Elçiliği tarafından organize edilen Afrika Gazetesi’ne yönelik linç faaliyetine karşı ortaya koyduğu tavır ile yurtseverlerin takdirini kazanan Sn. Akıncı, devam eden saldırılarda sessiz kalmayı tercih etmiştir. Özellikle bu olay sonrasında kışkırtılan altı eylemcinin mahkemeye sevk edilmelerinde, kararlı davranan Sn. Mustafa Akıncı, davayı gören yargıcın baskı ile istifa ettirilmesinde, ceza alanların şartlı tahliye ile serbest bırakılmalarında, aranan 9 zanlının korunarak unutturulmaya çalışmasında ve olayı önleyen polis müdürünün sürgüne gönderilip, uyduruk gerçeklerle hakkında soruşturma açılmasında sessiz kalması ve son olarak da Afrika Gazetesi yazarlarına Ankara’da dava açılmasına sessizliğini koruması Sn. Akıncı’nın da baskı altına alındığı gerçeğini bizlere düşündürmektedir. Özellikle Kıbrıslı Türklere yönelik devam eden bu baskıların siyasal iradeye, demokrasiye, temel insan hak ve özgürlüklerine, egemenlik hakkımıza ve uluslararası hukuğun çiğnenmesi anlamına geldiği açıktır.
Sn. Akıncı’nın gerek siyasi yaşamında gerekse görüşme masasında çok değer verdiği bu konulara TC yetkililerinin yaptığı bu açık saldırılar onu hiç rahatsız etmiyor mu?
Görüşme masasında savunduğunuz egemenlik hakkımıza garantör devletin pervasızca saldırması olası bir çözümde garantörün nasıl iç işlerine karışacağını göstermiyor mu?
Vazgeçmek istemeyip, “garantörlük diye diye” Kıbrıs sorununu çözümsüz bıraktığınız garantörünüzün gerçek yüzü sizi hiç mi tedirgin etmiyor?
Yoksa Kıbrıslı Türkler Türkiye’de suçsuz yere tutuklanıp hapse atılınca veya Afrika Gazetesi yazarlarına yönelik linç hareketi tamamlanınca mı konuşacaksınız?”