KTÖS Başkanı Mustafa Baybora, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında gündemi değerlendirdi.
KTÖS Başkanı Mustafa Baybora, Kıbrıslı Türklerin en büyük sorununun iyi yönetilememe, alt yönetim konumunda olmaları ve Osmanlı’nın dayattığı Kapitülasyonların aynısının bugün Erdoğan/AKP yönetimi tarafından KKTC’ye empoze edildiğine vurgu yaparak, “Bizim ciddi anlamda bir kurtuluş savaşına ihtiyacımız var” dedi.
KTÖS Başkanı Mustafa Baybora, Mayıs TV’de yayınlanan “Son Nokta” programında gündemi değerlendirdi. Baybora, son yaşanan yangının bugüne kadar yaşananlardan bir farkı olmadığına dikkat çekerek, “Bugüne kadar giderilemeyen kötü yönetim, eleman ve alet gereç eksikliği ve koordinasyonsuzluk bu yangında da öne çıkan en büyük etkendir. Bu afetlerde altyapısı bile güçlü ülkeler zorlanırken bizim gibi alt yönetim durumundaki bir yapıda bunları yaşamak son derece doğal. Bundan kurtulup kendi irademize sahip çıkmadığımız ve günün sonunda bü ülkeyi iyi yönetecek siyasileri belirleyemediğimiz sürece de bunları daha çok yaşayacağız. Bugün iş başında olan 3’lü çete kıvamındaki atanmış hükümet ve oraya halkın oylarıyla gelmeyen Cumhurbaşkanı Tatar’dan ülke adına bir şey beklemek hayalciliktir, çünkü onların bu ülkeye dair bir aidiyet duyguları yoktur” ifadelerini kullandı.
Mustafa Baybora, KKTC’nin 1996 yılından beri önce Turgut Özal ardından da diğer Türkiye iktidarlarının dayattığı sözde ekonomik protokoller adı altında bir “Alt Yönetim” şeklinde yönetildiğine işaret ederek, bugün yaşanan ekonomik darboğaz ve enflasyonun da nedeninin de, bu protokoller çerçevesinde adanın kuzeyine empoze edilen Türk Lirası kullanımından kaynaklandığını kaydetti.
“Bugün Türk Lirası kullanımı nedeniyle Hiper Enflasyonun sonuçlarını yaşıyoruz” diyen Baybora, bunu Osmanlı’nın yabancılara dayattığı AKP/Erdoğan ikilisinin ise Kıbrıslı Türklere empoze ettiği Kapitülasyonlar olduğunu belirtti.
Kıbrıslı Türklerin bir Kurtuluş Savaşına ihtiyacı olduğuna vurgu yapan Baybora, “Yerli 3’lü çete ve Erdoğan’ın dayattığı Doğu türü siyasetle bir yere varamayacağımız ortadadır, bu zorlamalar karşısında toplumsal bir direniş ve ayağa kalkış gerçekleştirmezsek 195’lerden itibaren TMT eliyle Ankara’daki Özel Harp Dairesine devrettiğimiz irademizi geri almamız mümkün olmayacak” şeklinde konuştu. Baybora, Açıklamalarında Rum Lider Anastasiadis tarafından gündeme getirilen Güven Yaratıcı Önlemler paketinin ekonomik olarak darboğazda olan KKTC adına Türkiye Başkan Yardımcısı Fuat Oktay ve Dışişleri Bakanı Mevlut Çavuşoğlu tarafından reddedilmesinin düşündürücü olduğuna vurgu yaparak, “Kıbrıslı Türklerin dünyayla bütünleşmesi ve kendi ayakları üzerinde durmasını istemiyorlar çünkü aksi durumda bu topraklardaki kendi egemenliklerini kaybedecekleri anlamı taşımaktadır” dedi.
Türk Lirası kullanımından kaynaklı ekonomik yıkımlardan kurtulabilmenin tek yolunun ise bir an önce stabıl bir para birimini KKTC’nin muhasebe sistemine endekslemeden kaynaklandığını anlatan Baybora, “Türkiye’nin kendi para birimi olan Türk Lirasının yabancı para birimi karşısındaki durumu her geçen gün daha da ciddi enflasyonlara neden olmakta, biz ise hiçbir söz hakkımız bulunmayan bu para birimi üzerinden sürekli fakirleşiyoruz, Türkiye’den para geliyor ve biz öyle ayakta duruyoruz söylemleri ise doğu değildir. Son yıllarda Türkiye’den buraya protokollerde bile öngörülen para gelmiyor bir süre önce topu topu 500 Milyon TL geldi o da Türkiye’nin buradaki askeri unsurlarının ihtiyaçlarına yönelikti. Kısaca biz Türk Lirasıyla yaşamaya çalıştığımız sürece kaybetmeye devam edeceğiz” ifadelerini kullandı.