EN

Mültecilerin Sığınma Hakkı Tanınmalıdır.

İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi’nin 14.maddesi her insanın zulüm karşısında başka ülkelere sığınmaya ve bu ülkelerde sığınmacı işlemi görmeye hakkı vardır” düzenlemesi ile sığınma hakkını temel bir insan hakkı olarak düzenlemektedir.

Geçtiğimiz günlerde, daha iyi bir yaşam umudu 34 Suriyeli insanı, Yeşilırmak açıklarına getirmiş orada kendine kaptan diyen insan tacirlerince ölüme terk edilmişlerdir. Perşembe akşamı itibarı ile ise Mağusa açıklarında TC Sahil Güvenlik Komutanlığı ekiplerince tespit edilip tutuklanmış 13 mülteci daha şu anda kötü hava şartları nedeniyle gemide mahsur kalmışlardır.Bu yeni gelişmeyi de yakınen takip etmekteyiz.

“Paramızı aldılar, bizi ölüme terk ettiler” diyen ikisi 16 yaşında olan 34 genç mülteci şu an hala daha Güzelyurt Polis Karakolu’nda tutulmakta ve suçlu muamelesi görerek yargılanmaktadırlar.Biliyoruz ki bu mülteciler sonunda ülkelerine geri gönderileceklerdir.Hukuk sistemimize göre insan ticaretinin suç sayılmadığı ve cezalandırılmadığı Kıbrıs’ın kuzeyinde bu insanları her an ölümle burun buruna getiren, insanlıktan uzak koşullarda mülteci durumuna düşüren insan tacirleri ve her yerdeki işbirlikçileri en ağır cezalara çarptırılmalıdırlar.

Kıbrıs’ın kuzeyinde özellikle mülteci hakları ve insan ticareti bağlamında Uluslararası İnsan Hakları Hukuk’unun çizdiği çerçeveye uygun düzenlemeler halen yapılmamıştır. Mülteci ve sığınmacıların yaşam hakkı hiçe sayılmakta, karakollarda,liman ambarlarında ve havaalanı hangarlarında veya denizin ortasında gemilerde tutulmaktadırlar.

Ülkemizde sıklıkla yaşanan bu durum, yasa olmaması ve bu anlamdaki insan haklarına erişim konusunda bütçe oluşturulmadığı gerekçe gösterilerek mülteciler, en temel gereksinimleri olan sağlık, yemek ve hatta sudan bile yoksun bırakılmaktadırlar.
Örtülü ödeneklerden yandaşlara sefa sürebilmeleri için maddi olanakları dağıtanlar, kendi resimlerini çerçeveletip binlerce lira harcayanlar ve bu yağmaya onay verip sessiz kalanlar, ülkesini daha iyi bir yaşam için terk etmek zorunda kalmış bu mültecilere “insanlık dramı yaşatmaktadırlar.”

KTÖS yaşanan bu drama sessiz kalmamış ve bu konuda mücadele veren örgütler aracılığı ile devletin yerine getirmediği sorumluluğu onlarla paylaşmıştır. Gerek insani yardım,gerekse hukuksal mücadelede yapılacak tüm çalışmalara destek vereceğimizi kamuoyuna duyururuz.
Saygılarımızla.
Emel Tel
KTÖS Başkanı

Mültecilerin Sığınma Hakkı Tanınmalıdır.
Başa dön