Adamızın kuzeyinde, Kıbrıs Türk toplumuna esaret hayatını dayatanlara en büyük destek, sahte milliyetçilerden geldiği gibi, aynı zamanda ganimet ile teşviklerden beslenen sermaye çevreleri ve kendini sol diye tanımlayıp sermayedarların işbirlikçisi olanlardan gelmektedir.
Sendikalaşmayı hedefleyen, özel sektörde çalışanların mali olarak desteklenmesi gibi küçük bir adıma dahi tahammülü olmayan ganimetçi sermaye ve ucuz solcular hemen tepkilerini ortaya koymuşlardır. Ganimetten nemalanan, devlet teşvikleri ile semiren, Vakıf mallarını ucuza kapatıp rant elde eden bu çevreler, ucuz emek sömürüsü ile ortaçağı aratmamaktadırlar.
Ankara’dan dayatılan sömürgeleşme paketlerine onay vererek, Kıbrıslı Türklerin göç etmesine çanak tutanlar bunlardır.
Yaptıkları açıklamalarla Ankara’dan para isteyip, kurumlarımızı peşkeş çekenler, son olarak Elektrik Kurumu’nun, limanların özelleştirme adı altında Türkiyeli şirketlere peşkeş çekilmesini isteyenler, ülkede eğitimin niteliğinin tartışıldığı diploma fabrikası görünümlü üniversitelere dönüştürüp rant elde edenler de bunlardır.
Çalışanlara asgari ücreti çok görüp, adamızın kuzeyini köle pazarına dönüştüren, gençlerimizin ülkemizi terk etmesine çanak tutan “gelen Türk giden Türk” politikasına hizmet eden ve adamızın kuzeyinde nüfusun bilinmemesine neden olanlar da bunlardır.
Avrupa Birliği kaynaklarını kullanıp, ayrılıkçı statükonun kalıcı olmasına hizmet eden, TC’nin kolonisi olmayı gönülden kabul edenler de bunlardır.
Sol anlayıştan geldiğini söyleyip AKP’nin Kızılcahamam kamplarında eğitim görerek, akademisyen görünümü altında herkese akıl öğretenler ve illegal kurdukları üniversitelere öğrenci kabul edenler de bunlardır.
Vergi kaçıran, apartman fiyatına aldıkları lüks arabalarla yollarda caka satan, dünyanın sayılı lüks tatil beldelerinde tatil yapıp selfie atanlar da bunlardır.
Güney Kıbrıs ile her türlü ilişkiye girip, bir gün bile askerlik yapmayıp, sahte milliyetçilik söylemleri ile mangalda kül bırakmayan, Kıbrıslı Rumlarla görüşen yurtseverleri vatan haini ilan edenler yine bunlardır.
Yaptığınız açıklamalarla kendinizi ele veriyorsunuz. Sizin derdiniz Kıbrıs Türk toplumunun kendi ayakları üzerinde duracağı, emeğin sömürülmediği, barış içinde Bağımsız Birleşik Kıbrıs değildir. Siz orta çağ karanlığının köle pazarlarını öngören TC’nin kolonisi bir Kıbrıs ve kendi kabarık banka hesaplarınızı düşünüyorsunuz.
Biz sizi iyi tanıyoruz.
Saygılarımızla,
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri