Kuzey Kıbrıs’ın Türkiye’nin bir alt yönetimi olduğunu, Merkez Bankası’nın, askerin, itfaiyenin, polisin Ankara hükümetleri tarafından idare edildiğini, ifade ve seyahat özgürlüğünün TC’nin verdiği izin oranında yapıldığı bizlere bir kez daha hatırlatıldı.
Toplum olarak siyasi rehine olduğumuzu bize hatırlatan uygulamalar, zaman zaman dayatma politikalarla önümüze konmasına rağmen bu gerçekler bizi yönettiğini söyleyen Ankara’nın kuklası siyasi partiler ve hükümetler tarafından sürekli perdelenmektedir. Corona Virüs salgını Ankara hükümetleri tarafından kurdurulan bu siyasi rejimi tüm gerçekliği ile bir kez daha gözler önüne sermiştir. ‘’Takke düştü, kel göründü’’
Adamızın kuzeyinde demokrasi, insan haklarına saygı, hukuğun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü Ankara hükümetinin izin verdiği orandadır. Türkiye’yi din sömürüsü ile ortaçağın da gerisine götüren, aydınları, gazetecileri, yazarları, aydın siyasetçileri hapse gönderen, basını ve muhalefeti faşizan yöntemlerle susturan AKP anlayışının demokrasiye ve insan haklarına saygı duymadığını bizler her zaman açık açık ifade ediyoruz.
Biz bu gerçekleri biliyor ve sorunun çözümünün Kıbrıs’ın birleştirilmesine dayalı özgürleşme olarak görüyoruz. Geçmişte AKP’nin saldırılarına karşı suskun kalanların, AKP’ye şirin görünmek için yağ çekenlerin ve her fırsatta KKTC’nin bağımsız olduğunu söyleyen siyasetçilerimizin ifade özgürlüğü ve siyasi irademize karşı yapılan bir televizyon yayınının durdurulması saldırısı konusunda ne düşündüklerini merakla beklemekteyiz.
Saygılarımızla.
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri