Covid-19 pandemisinin yarattığı felaket ortamını ranta dönüştürmeyi temel hedef olarak belirleyen UBP-HP Hükümeti, aldığı yanlış kararlarla ekonomiyi batırdığı gibi okulların eğitime başlamasını bir ay geciktirmiştir.
Aldığı her kararda kumar patronlarını, gece kulübü işletmecilerini ve bir avuç ganimet zenginini düşünen hükümetin Temmuz ayı başında karantinasız girişlere izin vermesi, hatanın en büyüğünü oluşturmaktadır. Bu siyasi kararla birlikte kontrolden çıkan Covid-19 vakaları üniversitelerin açılmaması, okulların ise bir ay gecikmeli olarak açılmasını getirmiştir.
Kamuoyu tepkisi ve hekim örgütlerinin açtığı davalar sonunda pandemi ile ilgili karar alma yetkisi olmayan UBP-HP Hükümeti, yasa gereği görevini “Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komisyonu’na” devretmiştir. Bu görevi aldıktan sonra hükümetin menfaat ve siyasi rant elde etmeye yönelik talepleri komisyonun aldığı kararlarda kendini göstermeye başlamıştır. Bilimsel verilere göre karar vermesi gereken komisyonun yasaya göre oluşturması gereken;
1- Surveyan Komitesi
2- Laboratuvar Komitesi
3- Enfeksiyon Komitesi kurulup faaliyet göstermemiş, işleyişle ilgili tüzükler bakanlar kurulunca yapılmamıştır.
Bu durum komisyonun aldığı kararlara da yansımıştır. Özellikle C grubunda olması gereken Türkiye’nin A grubu ülkelere alınması, barlar kapatılırken gece kulüpleri ile bet ofislerinin açık tutulması, tüm okullarda eğitime ara verilirken, en yoğun temasın yaşandığı özel eğitim okullarının açık tutulmasını bilim ile açıklamak mümkün değildir.
Bu yanlış kararlara bu hafta bir yenisi daha eklenerek “Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komisyonu’nun” bilimden uzak kararlar aldığını ispat etmiştir. “Okulların 1 Ekim tarihinde açılmasına karar veren komisyon eğitimin tüm kademelerinde dönüşümlü olmasını öngörürken okul öncesi eğitimde tüm sınıfların dönüşümsüz olarak eğitime devam etme kararını üretmiştir.”
“Okul öncesi çocukların Covid-19’a yakalanmadığı” gerekçesi ile komisyonun bu kararı ürettiği bilgisi, Eğitim Bakanlığı yetkilileri tarafından bizlere iletilmiştir. Görüleceği üzere kalabalık ve dar sınıflarda çocuklarımızın ve öğretmenlerimizin hayatını hiçe sayan, sorumluluktan uzak, hiçbir bilimselliği olmayan bu karar tam bir fiyaskodur.
Eğer küçük çocuklara Covid-19 bulaşmıyorsa neden okul öncesi okullarını aylardır kapalı tutuyorsunuz? Neden küçük çocuklara da maske takma zorunluluğu getiriyorsunuz?
Değerli basın emekçileri bilimden uzak, siyasi telkinlerle karar alan Bulaşıcı Hastalıklar Üst Kurulu’nun yasallık kazanması için olayı mahkemeye taşıyacağımızı duyururken, alınan yanlış karar değişinceye kadar, kalabalık ve küçücük sınıflı okulöncesi okullarımızda ve okulöncesi sınıflarımızda, çocukları ve öğretmenleri koruma adına eylemlere devam edeceğimizi duyururuz.
Saygılarımızla.
Şener Elcil
KTÖS Genel Sekreteri